Kırık Plak
Efsane sanatçı, sanat güneşi, beyefendiliğin ve mütevazılığın vücut bulduğu nadide insan Zeki Müren'in baş rollerini Belgin Doruk hanımefendi ile paylaşmış olduğu müstesna film.
Zeki Müren'in sanat yaşantısın da pek fazla film çektiğini söyleyemeyiz, fakat sinemanın ülkemize girdiği 1950'li yıllarda sinema filmi çekme furyasına kendisi de katılmış ve "kırık plak" filminde rol almıştır.
1959 yapımı filmin yönetmenliğini ise dönemin ünlü yönetmenlerinden Osman Seden yapmıştır. Zeki Müren'e Belgin Doruk eşlik ederken, Ayfer Feray, Nubar Terziyan, İzzet Günay gibi oyuncularda filmde yer almışlardır. Filmin hikayesi ise Zeki Müren'in gerçek hayatta yaşadığı bir olaydan esinlenerek yaratılmıştır.
Filmde; Zeki Müren, gerçek hayatında ki gibi Zeki Müren rolünde izleyicilerle buluşmaktadır. Pek tabi ki ses sanatçılığı görevini icra etmektedir. Zeki Müren'in meşhur olmasını sağlayan Nermin(Ayfer Feray) adında bir patroniçesi vardır. Aynı zamanda evli olan Nermin hanım, Zeki Müren'e pervasızca aşıktır. Bu durum Zeki Müren'i pek mutlu etmese de içinde bulunduğu minnet duygusu nedeniyle pek fazla sesini çıkarmamaktadır. Tabi bunun yanın sıra sevgili Zeki Müren'in mütevazi ve beyefendi kişiliği de Nermin Hanım'ı üzmeye el vermemektedir.

Zeki Müren, özel musiki dersleri verdiği genç ve güzel öğrencisi Belgin Doruk'a, içten içe bazı hisler beslemektedir. Bu hislerin de tek taraflı olmadığı kısa süre içerisinde anlaşılır. Fakat kötü kalpli Nermin, bu duruma hiç de sıcak bakmamaktadır. Bu nedenle Zeki Müren ve Belgin doruk çifti ilişkiyi gizlemeye uygun görmüşlerdir ta ki Zeki Müren için çok önemli olan konser öncesine kadar. Mağlüm konser günü geldiğinde artık Belgin Doruk ile olan ilişkisini patroniçesi Nermin'anlatır. Durumu öğrenen Nermin kıskançlık krizi geçirerek Zeki Müren'in konser öncesi içtiği içkiye kezzap karıştırarak Zeki Müren'in ses tellerinin yanarak artık kullanılmayacak hale gelmesine neden olacaktır.

Zeki Müren içkiyi içer ve konsere çıkar. Tabi sesi tıpkı bir karga gibi çıktığı için izleyiciler onu yuhalarlar ve sahneden indirirler. Bu olay üzerine Zeki Müren çok kızar ve Nermin'in evine gider. Eve gittiğinde ise Nermin'in cesediyle karşılaşır. Tamda o anda polisler gelir ve suç Zeki Müren'in üstüne kalır. Zeki Müren kaçmaya başlar. Kaçarken arabasıyla kaza yapar ama Zeki Müren sağ kurtulur. Konser sonrası arabasına gizlice binen bir hayranı kaza sırasında yanıp ölecektir ve herkes ölenin Zeki Müren olduğunu düşünecektir.
Zeki Müren bir taşra kasabasında "Zeki Müren'in karga sesli taklidine çürük yumurta atmak" adlı gösteride rol alır. Bu kötü günlerinde yanında bulunan müzisyen arkadaşı Nubar Terziyan, Zeki Müren'in eski sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Yıllar sonra tekrar İstanbul'a dönen Zeki Müren üzerinde ki suçlamaları kaldırarak gerçek katili bulur(Nermin'in kocası). Böylece kendini aklayarak Belgin Doruk ile mutlu mesut yaşamaya devam ederler.
Şimdi de gelelim hikayenin gerçeklik kısmına. Filmde anlatılan olaya benzer bir olay bir konser öncesi gerçekleşmiştir. Zeki Müren, konserlerinden önce bir çok sanatçının kullandığı gibi genzini açmak için bir sıvı kullanmaktaydı. Kim olduğu belli olmayan bir kişi tarafından, bu sıvıya kezzap atılarak Zeki Müren'in sesini kaybetmesi amaçlanmıştır. Tesadüf üzerine Zeki Müren bu saldırı girişiminden kurtulur. Fakat bu olay sanat güneşimizi derinden etkiler ve olayın şokunu yıllarca üzerinden atamaz.
Film hakkında bir anektod daha vermek gerekirse, filmin müzikleri Türkiye'de henüz 45'lik dönemine geçilmediği için İsrail'de basılarak hazırlandı. Türkiye'de ise 2 parça halinde taş plak olarak hazırlanarak satıldı. Bu gibi bir durum İstanbul Sokakları filminde de yaşanmıştır.