Halam Geldi Filmi
İlk gösterimini Altın Portakal Film Festivali'nde yapan Halam Geldi Kıbrıs adasında geçtiğimiz , keyifli bir film olarak başladı öncesinde . Ama konunun genelinden çokça haberimiz olduğu amaçlı fazla yayılmadık açıkçası. 'Çocuk gelinler' gerçeği bu ülkenin kanayan yarası, acısı ciddi bağlamda de. Geçtiğimiz senelerde Reis Sert imzası taşıyan Lal Gece de bu bağlamda konuya çokça duyarlılık arz ediyordu. Filmin içerisinde kadın ( genç ) ve adam içinde oyuna dayalı bir hesaplaşma da vardı. Ama bu stil hikayelerin dramı bizzat içerisinde olduğu amaçlı belki de çokça yükleme yapmamak gerektiğini tahmin ediyorum . Halam Geldi bu bağlamda gülmeceli başlayan dozunu trajedinin içine çokça sokuyor ve birçok konuya el atarak soruna etraflıca soyunmaya çalışıyor. Şu Şekilde ki; filmde göç de var, Kıbrıs problemi da, akraba evliliğinin çocuğa yansıyan problemi da var, ezilen bayanın dramı da...
Halam Geldi bayanlar içinde kullanılan bir parola . Genç kızların adet oldukları günü ifade eden mahalli tabir filmde "halam geldi, gelmedi" mizahıyla birçok defa kullanılıp, erkeklerin bugünü kutsal bir günmüş benzeri bekledikleri kısır bir noktaya çekiliyor. Film adam egemenliğini her noktasına yayarak öyle ki kadınlardan intikam almayı hedefliyor . İki minik kız Reyhan ve Huriye Kıbrıs'ta yaşamanın / Rumlarla aynı okula gitmenin dezavantajıyla birbirlerine sahip çıkmaya çalışan 2 kız. Halil ise adam genç meydana gelmesine nazaran farklı bir mağdur. Başka Bir Deyişle filmin her yanından dram akıyor, bu bağlamda çok büyük sıkıştırıyor izleyiciyi ve bir zaman sonra inandırıcılığını kaybetme noktasına geliyor. Örneğin Huriye'nin annesi var olan Meziyet kadın, dünyasının kötüsü olarak çok büyük karikatürize ediliyor, vakanın gerçekliğini boğuyor, aynı şekilde Rukiye'nin halası da öyle!
Film bizim birilerine kızmamızı talep ediyor . Evet neticede belirtilen çok ağır bir konu, özellikle de bayanın bedeninin erkeklerin tekelinde olma konusu onay edilemez ama filmin yükü bu bağlamda çok büyük , izleyici üstünde . Huriye, halaoğluyla evlendiriliyor, Reyhan kendinden çokça büyük akraba erkek çocuğuna veriliyor ve bununla birlikte Halil'in akraba evliliğine ilişkili var olan rahatsızlığı patlıyor. Filmin vakti kullanma problemi da var. Bütün bu vakalar hemen hemen 5 zaman içerisinde geçiyor. Filmde bir zaman içerisinde Huriye ve Reyhan evleniyor, Halil hastalanıyor, Reyhan kaçıyor, bütün bu olaylara neden verenler yakalanıyor, yargılanıyor. Filmin dramı uzunca sürdüğü amaçlı sona bir çeşitli gelinemiyor ama ardından çabuk bağlanıyor vakalar.

Halam Geldi'nin konusu ciddi bağlamda derin ama Kıbrıs'ta dahi yaratılan doğu görüntüsü esasında problemi belli bir kalıba sokmak istermiş benzeri duruyor. Neticede genç gelinler bu ülkenin problemi ve doğu-batı ayırt etmeksizin meydana gelen sıkıntılar içinde . Asıl sorun sanırım erkeğin, nadiren da bayanın kadına bakış açısını sorgulamaktan geçiyor. Halam Geldi ismiyle de filme değişik bir yabancılık katıyor. Keşke yöneten Erhan Kozan dram dozunu ek olarak iyi ayarlayıp, bu civarı çok mevzuyu birlikte harmanlamaya çalışmasaymış. Eminim ki o zaman ek olarak gösterişli olurmuş genç gelinlerin dramı. Ama tabii tekrardan de ekibin eline sağlık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder